kayrak taşı
Covid-19 Salgını ve Doğaltaş Sektörü
2020 yılı ekonomik beklentilerinin gerisinde seyreden dünya ekonomisi şimdi de Covid-19 salgını nedeniyle durgunluğa doğru ilerliyor. Bu konjöktürde yaşanan küresel salgın, doğal taş sektörünü de oldukça olumsuz yönde etkilemiştir. 2020 yılı maden harçlarına gelen zamlar, zaten kör topal ayakta kalmaya çalışan doğal taş üreticilerinin belini bükmüşken, Covid-19 salgınına bağlı olarak gerek iç piyasa gerekse ihracat bağlamında ticaretin neredeyse durma noktasına gelmesi bir çok işletmeyi ayakta duramaz hale sokmuştur. Birçok doğal taş üretici firma, bankalara olan kredi borcunu ödeyememekte ve buna bağlı olarak ticari sicilleri açısından zarar görmektedir. İşletmeler üretmekte olduğu malları değeri oranında pazara sürememekte buna bağlı olarak zararına satış yapmaktadırlar. Birçok mermer/doğaltaş üreticisi firma elektrik ve maaş ödemelerini yapıp sadece ayakta kalmaya çalışmaktadır. Elektrik ve maaş ödemeleri konusunda sıkıntı yaşayan kimi firmalar üretimi ya tek vardiyaya indirip küçülme yoluna gitmekte ya da üretimi durdurma kararı almaktadır. Dünya doğaltaş rezervi bakımından bu derece yüksek öneme sahip olan ülkemizde üretim araçlarını elinde bulunduran firmaların yaşadığı ekonomik sorunlar ile ilgili mutlaka somut adımlar atılmalı ve acilen yenilikçi tedbirler ile firmalara finansal destek ve teşvikler verilmelidir. Yaşanan küresel virüs salgınına bağlı olarak yaz döneminde ülkemizin can damarı olan turizm sektöründe de büyük bir daralmanın yaşanacağı hususunda hiçbir şüphe yoktur. Bu doğrultuda geçmiş yıllar içinde gereken önem verilmeyen sektörler ile daha yakından ilgilenilmeli ve devlet aklı ile bu sektörlerin sorunlarının üstesinden gelme noktasında sektörün söz sahibi firmalarıyla istişare yapılmalıdır. Sorun artık ülke sorunu olmaktan çıkıp dünya sorunu haline gelmiştir. Ekonomik daralma tüm dünyanın başa çıkması gereken ciddi bir sorundur. Bu doğrultuda değişecek ekonomik parametreler doğrultusunda üretim planlaması yapılmalı ve hammadde/mamül ilişkisi en verimli şekilde denklemine oturtulmalıdır. Unutulmamalıdır ki ülkemizin de içinde bulunduğu mali kriz döneminde ne enerjiyi ne de hammaddeyi israf edecek biçimde sarfetme lüksümüz kalmamıştır.
Özetle doğaltaş sektörü ciddi sorunlar ile başa çıkabilecek güce sahip değildir. Bilinçli ve programlı bir üretim planlaması hususunda acilen bir komisyon kurulmalı ve gerek iç piyasa gerekse ihracat bağlamında makul ve pazara hitap eden mermer/doğaltaş çeşitlerinin üretimine ağırlık verilmeli ve bu konuda üreticiler bilinçlendirilmelidir. Devletimizin acilen gereken çözümcül adımları atması ve gerekli düzenlemeler ile doğaltaş sektörüne gerekli teşvikleri sağlaması gerekmektedir. tamburlu dolomit
Doğaltaş sektörü 2019
Ekonomik ivmenin düşüş seyrine girdiği 2019 yılında yaşanan ticari durgunluk doğal taş sektörünü de oldukça derinden etkilemiş durumda. Dövizin yükselmesine paralel olarak üretim maliyetlerinin % 100 e yakın arttığı doğal taş üretiminde ciddi sıkıntılar yaşanmakta. 2019 yılının ilk çeyreğinde enerji, testere, abrasif, makine techizat ve yedek parça gibi ithal edilen ürünlerdeki artış ürünlere yansıtılamayınca doğal taş sektörü sancılı bir döneme girmiş oldu. Yaşanan ekonomik daralmaya paralel olarak 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler öncesi beklenen yol-kaldırım çalışmaları da yapılmayınca özellikle dış mekan için belediyelerce sıkıkla kullanılan granit küp taş, granit bordür, granit yağmur oluğu, kumlu granit döşeme, andezit, bazalt, kayrak taşı gibi yapısal peyzaj ürünlerinde de herhangi bir talep artışı yaşanmadı. Tam aksine geçtiğimiz senelere göre ciddi bir düşüş söz konusu. TL/döviz endeksinde yaşanan negatif yönlü artış iç piyasada doğal taş üretimi yapan firmaları uluslararası alanda rakiplerine karşı rekabet gücünü büyük ölçüde kırmış durumda. Her ne kadar dünya doğaltaş rezervinin % 45 lik gibi dev bir kısmının Türkiye’ de çıkıyor olsa da üreticilerin büyük sorunları olmasından dolayı dünya doğaltaş pazarında ne yazık ki hakettiğimiz yeri almamız uzun yıllar alacak gibi görünüyor. Dünya doğaltaş pazarında mamüle oranla yüksek miktarda hammadde yani blok satışı yapan Türk firmaları aslında kendi ayaklarına sıkmaktalar. Doğal taş blok satışı bir yana birçok mermer ocak sahibi işletmelerini ya rödevans adı altında Çinli firmalara kiralamış ya da tamamen satmış durumdalar. Devletin doğaltaş sektörü açısından herhangi bir üretim politikasının olmaması, yasal mevzuatların hammaddeyi elverişli bir şekilde işlemek yerine ham halinde yurt dışına satılması açısından herhangi bir önlem alma gibi bir vizyon taşımaması, maden ocaklarının maksimum verimle çalışması hususunda denetimden oldukça uzak olması da sektörün içler acısı durumunu ortaya koymakta. Doğal taş sektörünün bu denli canlı olduğu uluslararası arenada markalaşmış Türk firması sayısının bir elin parmaklarını geçememiş olması da ayrıca ülkemiz adına büyük bir utanç vesilesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Cari açığın bu derece yüksek olduğu ülkemizde ihracarın ne kadar hayati bir önem taşıdığı aşikardır. Bu nedenle ivedi bir şekilde doğaltaş ğretimi açısından üretim ve pazarlama planları konusunda devlet adım atmalıdır. Düzenlenecek yasal mevzuatlar ülkemiz doğaltaş üretimi ve satışı konusunda büyük önem arzetmektedir. Sadece Bursa sınırıları içerisindeki mermer ocakları 500 milyar dolarlık bir hacme sahip. Bu kapasiteyi ham blok satışı yerine yüksek kapasiteli mermer fabrikaları vasıtasıyla mamüle çevirecek olursak bu rakam 4 kat artacaktır. Türk mermerinin dünyada hakettiği yere gelmesi ve Hindistan, Tayvan, Çin, İtalya ve İspanya gibi doğaltaş devleri ile rekabet içerisine girmemiz adına daha da geç kalmadan adım atılmalı ve bu rezervlerin kaliteli bir biçimde işlenerek dünya pazarına sunulması gerekmektedir.
Rıza Keskin